5 Nisan 2011 Salı

ADRENALİN, KORKU, GERİLİM, PANİK ÜZERİNE

ADRENALİN, KORKU, GERİLİM, PANİK ÜZERİNE
bazen sorarım kendime "acaba ben bir korkak mıyım?!!"..
Çocukluğumu düşünüyorum da...."korkmuş olduğum anılar" ı hatılamakta hiç zorluk çekmediğimi söyleyebilirim size...
Bakkala giderken.. bir köpek kovalamıştı beni..küçük birf köpekti . ama olsun.. o dunyanın en buyuk canavarı idi..koşarken arkama bakardım.. ayağımı ha ısırdı ha ısıracak....çok korkmuştum çook...Ogun bugundur "köpek fobisi"ni hala atlatamamışımdır... Bir köpeğin ansızın durup gözlerimin içine bir saniye bakması...bombardımanı haber veren bır kasaba sireni gibi vücudum alarma geçer.. (gerilme, kasılma, ter vesaire)..
Çocukken bir film seyretmiştim..cadı yada şeytan her ne ise.. bir yatakta cocugun ustunde.. kafasını 180 derece cevırmişti..çok korkmuştum çook....o cadı yada şeytan her ne ise... ürkütücü görüntüsü değil idi beni etkileyen... kafasını cevırmesı.. Yüzünü tamamı ıle sırt tarafına çevirmişti ve bana bakıyordu..çok korkmuştum çook.... hala da eşşek kadar adamım.. karanlık bir ortamda kafamı yorgan pike her ne ıse.. altına sokmadan uyuyamam.. Ehh olsaydı bızım anamız babamız bılınclı bır ebeveyn.. o yaşta bana o fılmı seyrettırmemelerı lazımdı.. cocuk bıle sayılmam yahu..hayal meyal hatırlıyorum.. kucakta seyretmiştim...2 yaşımda ya varım ya yokum demek ki..agzımda emzık gıbı bişi vardı...
Kımbılır belkide.. benım bu fılmı anlayamayacak kadar kucuk sanıyorlardı....
Bı de bazen.. annemın gülüşünden korkardım... artık ne yapıyor ısem.. kadın gülerdi.. katıla katıla gülerdi....o gülmesi bana sonsuz gelirdi..o cocuk aklımla.. gülmenin sanırım bir sınırı vardı dıye düşünüyordum.. o sınırı geçtiği halde hala gülüyor ise...bu işte bır yanlışlık var der korkardım ağlardım...sanırım ben böyle bakıp bakıp ağlamaya başladığımda da annemin gülmesi katmer katmer artardı.. bu da benım daha cok korkmama ve daha cok ağlamam sebep olurdu.... Durup dururken oluşan bi,r kısırdöngü idi..o güldükçe ben ağlar.. ben ağladıkca o daha da gülerdi..
Bugun düşünüyorum da...benım onun gülmesinden korkmam cocukca algılamama bağlı birşey değildi.....Histerik gülüşlerdi... sinirsel bozukluğa işaret eden gülüşlerdi.. ve ben yaşıtlarıma göre bunu algılayabilecek bi zeka mı desek sezi mi desek her ne ise.... görebiliyordum işte...
Korkmanın güzel olduğu anılar da gelıyor gozumun onune.... Adrenalin dedikleri bu olsa gerek......
mahallede oynarken.. arkadaşlar birbirimize verirdik gazı.. Yüksek bir duvar.. "atlayamazsın".. denildiğinde "yyyeaak ya atlarım tabi" der idik... herkes birbirine atlayamazsın derdi.. herkes de "yyeeaak yya ben atlarım ki" derdi..
ve de atlanılırdı tabi.. sorun şurda idi.. ilk kim atlayacaktı...ortada bir atlama durumu soz konusuydu ve bu ıhale bırısıne kalmalıydı.. birisi ilk olmalıydı.... cocukluk işte...bu sadece yuksek bır duvardan atlamak ile sınırlı değildi ki.... denize giderdik.. ucurum.. aşağısı kayalık...atlarsın atlayamazsın muhabbetı orda da olurdu..... Denizde sorun yoktu...korkardım ama neyı nasıl yapabılecegım bılıncı vardı işte.. tamam aşağısı kayalık ama bu yukarıdan gozuktugu kadar da tehlıkelı olmadıgını kavrardım hemen.. doğru atlayış açısını bulursan.. hoop cup dıye denıze düşerdin.. ha hesap kıtap etmeden atlarsan.. tabı kı.o kayalar.. parçalanırsın....
ama yuksek duvar durumlarında...durum herkes ıcın eşitti... burda ne zekam ne stratejım ne de hıc bı ozellıgım diğerlerine gore bana bır avantaj vermezdi..... ehh onun ıcın en ıyısı ılk olmamalı der idim....bi şekilde ilk atlayan ben olmamayı becerırdım..
en nıhayetınde.. atlardı bırısı....hoopp.. atladı..ayağa kalktı.. "ahhaa atladım şimdi sıra sizde atlamayanın amına koyiim bak ha" denilirdi.. ahha atladı lan .. bişi de olmadı.. ee bize de bişi olmaz der.. koyunların peşisıra ucurumdan kendılerını atması gıbı peşi sıra atlardık...... ay amına kodumun cocugu.. ayak tabanlarım ne bıcım acıdı... belli etmemiş acıyı dmeek ki piç..puff neyse.. herkes sınavı geçti işte.....
yanısı hem korkardık..hem de yapardık.. sonrasında da hoş bir hissiyat içimizi kaplardı....erkeklik sınavını geçmenın sevıncı değildi bu... erkekliğe bok sürdürmemenin şanıydı bu...geçmek değil.. kalmamak lazımdı bu sınavdan...
Çocukken hepimizin vardır korktuğumuz anılar....bahcelerden falan meyve çaldığımızdaki korkusuzluğun altında da korku her daım bı sekılde yatardı tabi....
Yalnız bunlardan bır tanesı vardır ki.. hala daha dün gibiymişcesine hatırlıyorum kalp aynen " güm güm ".....
Az once anlattıklarımda yuksek yerden atlama ucurumdan atlama vesaır.. korkardım ama kalbımın yerınden cıktıgı falan yoktu.....
Bıgun mahallemızden uzaklara gıttık... cocuk algılarımıza gore epey de uzağa .. kapalı bır dukkan gördük deniz kenarında...bır masa cama bitişik. üstünde ıskambıl kagıtları var.. niyeyse o ıskambıl kagıtları muthıs cekıcı geldı gozumuze.. almalıydık.. bızım olmalıydı....kapı kıtlı pencere kapalı.. ve o ıncecık cam sankı metrelerce kalınlıgında taş duvar ..
Camı kırmalıydık...."camı kırma fikri" hala hatırlıyorum ya.. kalbım gum güm güm....kıralım mı.. kıralım amina goyiim (cocukken cok kufurlu konusurduk. normaldı de bu bızım zamanımızda).. iyi kıralım tamam.. sen kır.. yok sen kır.. hayır sen kıracaksın tartışmasında seslerımızı yıne de bastırıyordu kalbımızın gümgümleri.... Bu farklı birşeydı.. bunun farkına varmıştık.. bu bahceden meyve çalmak değildi.. bu evde annemızden gızlı yaptığımız bişi değildi.. farklıydı işte....bılıyordum.. bu bır ilkti.....
"şangıırr" .. camın kırılırken kı cıkardığı ses.. o yaşıma kadar duyduğum en yuksek sestı.. sankı butun kasaba hatta ve hatta butun dunya duymuştu..... tanrı da duymuştur elbette.. ama tanrı sorun değil idi...bu dukkanın bu camın sahıbı hele ki bu ıskambıl kagıdının sahıbı duyması idi benı korkutan......belirteyım kı camı ben kırmadım.....korktugumdan değil..içimden bı ses ısrarla "bu yaptığın doğru değil" diyordu... neyse.. camı arkadaş kırdı.. bende elımı uzatıp ıskambıl kagıtlarını aldım......bak hatırladım... ardımıza bakmadan kactıktan sonra gölgesi bıze güven verdığınden emın oldugumuz bır ıncır agacı altında nefes nefese saymıştım.. hazınemız ne kadardı.. 23 tane ıdı (27 de olabılır).... ve bu rakam bıze ne kadar cok gelmişti.. 1 değil 2 değil hatta 10 bıle degıl.. cok cok daha fazlası...tam20 kusur...e hadı oynayalım.. oynayalım amına koyiim....piştiyi biliyorduk.. sonrası.. oyunun ıcınden cıkamadık..kım kımı yendı anlaşılamadı.. . iskambıl kagıdını bılıyorduk bılmesıne de.. bunun 52 tane olması gerektıgını nerden bılebılecektık ki.....:)).
O olaydan hatırladıgım bır dıger ayrıntı.. aylarca o tarafa gıtmemiştik......sonrası.. en azından bı 5 yıl daha o klubenın hala vırane hala basıboş camın da hala kırık olduğunu soyleyebılırım....allahtan sahıbı duymamış demek ki dıye düşünmüşümdür kesinlikle o zamanlar :)))
Neyse işte (krimınal dunya ıcın kücük bızım içinse buyuk bır adımın başlarıymış meğer :))))

20 Mart 2011 Pazar

Not Düşme Açısından..!!

Bazen aklıma süper fikirler gelir.. Unuturum sonra..
Süper olmasa bile.. üzerinde kafa yorulasacı fikirler..
Takıldı işte aklıma..
İYİ-KÖYÜ kavramı..
Buda "iyiler".. "kötüler" kavramı..
yanı iki saf.... hangi tarafta olmalı.. ehh yani... refleksel bir tepki ile.. ne dıyoruz.. "mümkünse elbette iyilerin tarafı"..
Acaba!!!
Sonra düşündüm bunu... Bununda bir muhasebesi var.. yapar isek!!.. sanırım yaptım.. Bıraz dağınık..
Bu yazıyı da bu konuyu unutmamak ıcın not ediyorum..
Bu arada.. "kötülerin" tarafını bence hiç de küçümsemeyiniz diyorum..
Niye der iseniz!!!
Hmm... neyi demek ıstedıgınden zıyade.. neyı nasıl açıklayabildiğin üzerine olan bir sorun dolayısı ile diyorum....
Ama karar verdim..
Aklıma ansıızın gelen /felsefi derinliği olan düşünceleri sonrasında tukaka ..sittir et boşversin" kolaycılığına kaçmamaya karar verdim diyorum.. diyorum da bakalım onumuzdekı 24-48 saat içinde lafımın grısını getırecekmiyim:))).. Getırıcem sanırım.. onun ıcındır ya.. bu yazıyı buraya not edıyorum.....
Soğudum facebooktan....buraya yuklenmelı... milleti sittir et.. bazen ıyı gelıyor bana kendı yazıdıgımı kendım okumam

Enteresantelerden Demet 1

Duraktayım...
Bı tane dolmuş geldi.. binmedim. az bişi uzağından geçiyor... Sonra pişman oldum.. Burası ankara ıstanbul değil ki gecsın zırt pırt dolmuş....
neyse otobus geldı.. bindim.. otobus boş.. ön taraflar.. az bişi de en arka taraf..
Bilirim Antalya'yı ben.. emekliler cenneti.. illakı kart yaşlı karılar bınmeye başlar dıger duraklardan.. e o zaman kalkıp yer vermelıyım falan..
hem en arka kısımda cıtır cıtır gencler.. aha onların yanına oturayım..
genclerle kendımı genc hısseıdyorum..
hemde en arkaaya oturdugumdan.. yaşlılara yer vermeye gerek kalmaz..
hemde .. hemde.
bu yenı jenerasyon gencler.. ellerinde cep telefonu.ç. manyak gıbı mesaj yazıyorlar... bende yan gozle ne yazmış cevap ne gelmiş bakıyorum.. mesajın çeşidine gore de o kızcaazın nasıl bır sosyal durumda olduguna daır kendımce fıkırler yuruyuyorum falan fılan fişmekan....
bı kac durak sonrası doldu otobus..iyi kide arkaya oturmuşum.. en arkası ya.. yuksektesın bıde ha.. otobusu tam teşekkulu kontrol altında tutuyorsun gıbı hıssedıyorsun...
Drerken gencler cumbur cemaat indi AVM onunde..
otobus boşaldı.. her yer boş gıbı..
bı kadın bındı.. turbanlı..
genc bı turbanlı..
Şimdi burda bı dur..
Ben turbanlılardan ürkerim niyeyse..
Ürktüğümü anlamadı mıdır nedır.. Boş otobuste hemde teepden bakan en arka kısımda (76-7 lı koltuk kı dıger kısmlar da boş ıken.. sen gel lap dıye benım yanıma otur..
koltuklar genıs.. temasa gerekyok yani..
gotu da kucuktu aslında kadının.. yınede o oturur oturmaz.. vucudlar temas etti..
bak şimdi alla alla..!!
beyın vızır vızır dusunmeye başladı.. bu kadın sımdı ne iş.... acaba kadın aslında hıc bı iş de ben kendı kendıme mı gelın guvey oluyorum dedım.. oılabılır gelır noral oturur. kendılıgınden temas olmuştur ve ben bunu yanlış algılıyorumdur demi ama..
neyse.. kadınla beraber (sonra fark ettim.. bı adam.. konusuyorlar.. adam bıraz modern tarz.. ensesı kalın gıbılerden.. ama netıcede kel ve de gozluklu :)))
oda onun yanına oturdu ve laflıyorlar.
turbanlımız.. ustunde turban altında kot pantalon.....
hemmen ellerine baktım...
yüzük var mı dıye!!.. nısan evlıık yuzugu yok.. hmmm dedim.. bazen nısan evlılık yuzugu olmaz ama butun parmaklarında yuzuk olur kı bu bana yıne bır fıkır verır...
Burda bır ara parantez acıyorum... (butun parmakların yzuukle dolu olma olgusu uzerıne bır acıklama)..
Yıllar yıllar oncesı..
bı otel pansıyon gıbı bı yerde çalışıyorum.. çalışıyorum dedıgım . butun gun havuzdayım ye ıc zıc. otele de kım gelırse.. duzebıldıgımı duzuyorum falan.. derken zamanla.. bı taneıs ıle samımı oldum.. kızcaaz ırrıspı idi:)) neyse zamanla samımı oluyorum benı sevıyor falan.. bu benım ıcınde ıyı.. zıra ne zaman canım cekerse.. bedavadan bedavadan yapıyorum vesaır falan..
mevsımlerden kış.. turızm sezonu kapanmış.. e gıdeyım memlekete dedim.
kızcaaz da trabzon artvın sarp kapısından gıdecek.. beraber gıdelım dedi..
ıyı dedık..
benm memlekete geldıgımızde.. gel mısafır ol dedik..
ee evde anne var baba var.. soruyorlar kım bu..
ne dıcem ben.. otelden arkadaş.. rehber bu.. memleketıne gıdecek
haa ıyı dedıler..
yalnız babam sankı "hadı lan" der gibi ama ses ettıgı de yok:))
zıra kış zamanı.soguk kar. evde otur otur can sıkıntısı.. eve bırılerı gelmiş.. bır hareket bır renk. yanbancı bırısı..
kızcaaz allah ıcın ıyıydı.. muhabbetı cekılıyor ıdı..
neyse harala gurele
ahha dedım.. ben naaptım
elın orospusunu evde mısafır ettım.. bızımkılerde bunu yedı dedım..
ev o zaman inşaa halınde.. bız 3. katta duruyorduk.. fantezı manyagıyız ya..
bı dorduncu katta sıtıyorum bı besıncı katta.. bı bouyle bı soyle
bıde cakmıyor ya bızımkıler
neyse.. zamanı geldı bu gıttı..
b,şi bişiden konuusyoruz.. babam artık dıyor.. yeter ulan bu zıbıdılıkler.. adam ol.iş guc sahıbı ol evlendırelım senı mahıyetınde cıtlatıyor .. aneyde tefferuatı dolduruyor falan..
bede yaw dedım.. bişi bişi dedim.. artık ne dediiseöm..
babam rahmetli... "sittir lan bızı mı yıyorsun" dedi.. orospuyu getırmıssın.. misafirim dıyorsun dedi..
" aa baba sen ne bıcım konusuyorsun ayıp edıyorsun" mealınden karsı cıkıyorum.. ved soruyorum.. sen kendı halınde bır ınsan neden orospu dıyorsun kı dedim..
oda cavabını vermişti rahmetli..
"orospuydu tabı" dedi "baksana butun parmaklarında yuzuk vardı" dedi..
ahhaa....bak ben bunu bılmıyordum işte...
neyse.. artık bırısını tanıma yonunde caba sarf ederken.. ellerindekı yuzuk mıktarına bakma kıstasını artık onemsıyor oldum..
neyse..
turbanlının parmakları bomboştu.... da soru su.. bu turbanlı bır orospu mu ıdı .. değil mi idi.. değilse ne bok idi..... kafayı buna yorayım dedim.. derken.. bir başka durum hasıl oldu....
.. .. Yazı bura durur.. ben sımdı bunu okudugumda olayın gerısını hatırlarım....
haa hatırlamama ıhtımalen not kaydeteyım.. onumdekı kadın.. memelerınden bırısını cıkardı... hha bunu unutmam..
s yazının devamını sonra ayzayım.. zıra sonrası uzunb olacak başlar ısem... ehh yeter gayrı:))

Yine Bir Absürplük Dumlar Şelalesinden Bir Demet

Kafa iyi olmadan yazayım en iyisi...
Dün erkenden kaapttım mekanı.. Eve gideyim annemle çene çalayım dedim..
Hemde saç sakal müşteriyi ürkütür derecesinde idi.. Tımar ederım dedım kendimi..
Bide 19 mart.. ayın dünyaya en yakın olduğu zaman şeyinin şeyi.. i balkondan bakar bakar.. bakarken de içer içer dururum dedim.. (ne baktım ne içtim neyse işte)
Ben uykuya daldım..
rüyalara daldım...
abidik gubidik rüyalar görürsem.. kanıksamam bile....
Böyle film senaryosu gibi.. resmen fılm seyrecer gibi rüya görürsem hele ki hiç kanıksamam...
Hele hele ki.. rüyamda aksakkalı dede yada ona benzer bişiler görürsem.. bi de bunlar bööle numara falan verirse.. anında tepkimi.. rüyayı görürken gösteririm.. ( la bi siktirin gidin.. kafa mı buluyosunuz amna koyiim:))
..
Neyse bı ruya gördüm..
Rüyamda boşandığım eşimi gördüm...
Limdi boşandığımdan beri 4 yıl içinde bubelki ikincisidir ki.. birincisi neydi unuttum bile..
De bu son gördüğüm.. şaşaırttı lan beni....
Rüyanın ana teması şudur..
artık nolduysa noldu.. güya ben karıya hesap soruyorum..
Güya ben bişi bişi oluyor.. guya sonrasında öğrenıyorum.. kim sağlıyor bu bılmedıgım seyı öğrenmemi.. güya bir alman kadın.. bu guya alman olan kadın da benım ex hatunun tıpınde.. guya soylemek ıstemıyor da guya ben agzından alıyorum..
nedır agzından aldıgım..
meğer benım ex hatun... benı boynuzlamışmış..
kım ıle boynuzlamış..
USAMA BİN LADIN ile..
bak sen şu işe.. alla alla..
ruya bu işte..
benım ex hatun o an gozumun onune gelıyor.
bende guya dıyorum..
"vay bee vay bee... elın arabını nerden buldun.. lem o kadar düştün mü diyorum".. guya onun o kadar düşmesi... bı sekılde benıom de onunla muhatap oldugumdan guya kendı sevıyemınde düşmüş olmasının farkına varmam sonucu olşuşan bı kızgınlıkla dıyorum...
yanı şimdi bu 4 yıl sonrası bu karı nıye ruyama gırdı..
bıde usame bın ladın ne nedir ki şimdi!!!
..
sabah erken kalktım... (erkej yattım ya).. siktir et dedim.. uyuyaım da belkı bu ruyanın devamı gelır.. (merak ıcımı kemırıyor anasını satayım)
nıhayetınde uyudum.. nıhayetınde euyanın devamını gordum.....
burda cocuklarla falan gorunuyorum.. sevıyorum onları falan.. sonra yıne soruyorum... yahu nıye usame bın ladın.. hem sen nerden buldun kı onu.. dıyorum soruyorum..
o da yuzume suclu kopek gıbı bakıyor.. ben zorlayınca ağlamaya başlıyor.. bende ne kızgınlık ne ofke.. sadece ve sadece şaşkınlık..
derken.. bizim doktor ötmeye başladı ( kuş var evde..adı doktor.. doktorun yadıgarı ya)...
uyandım.. önce kıcıma baktım.. lem kıcım açıkta mı kalmış diye....
kalmış evet ama cok soguk da yok hani....
havada kapalı yağmurlu..
uyudum taa öğleden sonrasına kadar..
dükkan acık mı..yooo.. siteyim dukkanını mukkanını
öğleden sonra 2-3 gıbı gideyım dedim..
hadı ruyamız absurb idi..
ya otobuste gıder ıken kı durum nıye absurp ıdı....
onu da annatayım :))

10 Mart 2011 Perşembe

BAZI ŞEYLER İLLET GİBİ YAPIŞIR

Pffff.. Sabahtan Antalya'ya gidicem yine. Gitmek zorundayım.. Aslında kaç gün öncesinden gitmeliydim gerçi.. İnat etmiştim. paso uykuya vermiştim kendimi...

Anne aradı.. enişte aradı..
Rahatsızlanmış enişte.. Gitmesi lazımmış İstanbul'a.. "ben boşverdim büfeyi al naparsan yap" diyor..!!!
Buyur burdan yak...
Ne illet mekanmış bu be ya....
Geçen sene.. anneme sanki vahiy inmişcesine. bir inat bir inat.. alıcam burayı dedi..
yaw sen ne anlarsın bu işlerden. bu yaştan sonra...bırak bir işletmeyi... işletme ile alakalı olabileceği nokta.. bir işletmeye gitmesi ve alışveriş yapmasıdır.. ki onu bile beceremez..
Bulaştırdı eline yüzüne.. ailecek yalvar yakar.. bi bakmışım ki ben büfedeyim..
harala gürele koca bi yaz geçti... "bakın ciddi söylüyorum" dedim on yüz bin kere..
"eylül dedin miş ben yokum"..
öyle de yaptım netekim...
Sonrası.. eleman koy..şu oldu bu oldu.. iş yürümedi.. zarar ettikçe etti.. zarar ettikçe etti...
en sonunda
bi antalyaya geldiğimde.. sinirlendim.. "mına kodumun büfesi" dedim. vurdum kilidi.. astım camekana yazıyı " devren kiralık büfe cafe bok püsür"...
Bi süre sonra.. arayan arayana.. talep edenler şunlar bunlar... baktım çok arayan var.. yükselttim fiyatı.. Fiyatı yükselttim.. talepler azaldı.. ahha dedim. yine başıma kalıcak... şak sudan ucuza indirdim fiyatı...
bu sırada pat .. anneane öldü anne ameliyat falan derken...büfeyi unuttum bile ben...
Derken..Ablamlar enişte.. biz antalyaya yerleşiceez dediler.. ee iyi güzel..şunu yaparız bunu yaparız.. yok dediler.... büfenin borcu harcı ne varsa hepsini ödeyelim..
"abla yapamazsını".. "enişte iyi düşün.." demeler yetmedi... ne dediysem.. tersini yaptılar..."bana güvenmeyin ha" demiştim.... Belki haftada ya bir ya ıkı kere gidiyorum.. gittiğimdede paso yiyor içiyorum.. buyrun ücreti de diyorum...

Harala gürele...
Enişte vazgeçmiş.. Ablamla dönmüşler İstanbula.
Adamcaaz o kadar da para verdi.. borçları ödedi...
İyide bana mı sordun. ben size demedim mi!!!!
Bugun gidiyorum.. vede camekana yazıyorum "devren kiralık".. valla da durmam billa da durmam..
Vay a.q ben istemedikçe yapışıyor ya....

Buna benzer bir örnek...

Bi araba almıştım..
Araba sürmesini de bilmem, arabadan da hazzetmem...
Bi müşteri otelde.. kumarda borçlandı bana.. oda parası da vardı.. arabayı vereyim sana " dedi... ben napayım arabayı dedim.... çalışanlar "abi lazım olur sağa sola alışverişe gitmeye" dedi... e adam borcunu da veremeyecek belli yani.. üstüne de verdik üç beş kuruş aldık.
eski bir araba ya...
anlamam ya araba işlerinden..
arkadaş o zaman benim otelle ilgileniyor.. "beni uğraştırma.. evrak mevrak.. arabayı üstüne al.. ruhsat işini hallet" dedim.. o da önce gitti "temiz kağıdına" baktı.. üç beş borcu var.. ödedik.. vereceğimiz paradan da düştük..
ben gittim sonra hollandaya.
neyse..
gereksiz ayrıntılar bunlar..
bu araba da yapışmıştı yakama bilader..
arabaya bi kac ay sonra el koydular... hacizliymiş....
sittir et boşver.. cokda bi para değil ödeyelim gitin dedim.. ödedik..
araba yine yakalandı.. bir başka haciz daha...alla alla!!!! bu nası iş...
ödemem dedim...boş ver gitsin araba..
aradan bi yarım yıl geçti bi telefon.. araba bilmem nerde yakalanmış bilmem ne otoparkında imiş. araba da bızım uzerımıze olduğu içimn.. birisi rica ediyor..
Ricanı sikeyim... İşim olmaz dedim.. Bu sefer benim yanımdaki bir arkadaş diretti ben ödeyeyim.. benim araba işim olana kadar binerim işte dedi.. iyi olur dedik..
Gitti ödedi aldı otoparktan...
otoparktan araba çalındı..!! ohh be kurtuldum dedim..
aradan bır yıl geçti.. yine birisi arıyor.. araba bilmem ne otoparkında yakalandı.. abi sen bize imza ver biz çıkaralım arabayı..
harala gürele... şu ıdı bu idi... birisi istedi.. öderim abi dedi.. aldı arabayı.. ödeyemedi.. kactı gitti.. arabada onunla beraber....
aradan 1 yıl daha geçti yine birisi arıyor.. abi araba izmir bilmem ne ilçesinde.. sen bize imza ver..
yanisi.. gözden çıkardığımaraba tam 4 yıl boyunca 4 kere önüme cıktı her seferınde de bı kac mılyarımızı yedi...
ki arabayı satsan para etmez...
biz kaçıyoruz.. mübarek... araba gelip bizi buluyor....

Du bakalım.. yaz başlamadan şu mekanı bi çıkaralım elden..
Ay a.q yine tırı vırı işler bizi buluyor ya.. pff

Bu Rüyayı Unutmamalı

Uyuyamadım.. sabah 9-10 gibiyattım.. öğlen 12 gibi.. arkadaş ansızın ağzıma "tantuniyi" dayadı.. ymek için kalktım.. Canım sıkıldı tekrar yattım.
iyi kide yatmışım..
Güzel bir rüya gördüm...
Çocuklarımlayım..Oynuyoruz falan.. Rüyanın iyi olan yanı.. rüyanın uzun sürmesiydi..
ara uyanıyorum.."amman" diyorum "sakın bu rüyayı unutmayayım".. dalıyorum uykuya tekrar.. daldıkça da rüyanın gerisi geliyor yani paso çocuklarımla oynuyorum..
Çok uyudum. evdekiler homurdanıyor.. zırt pırt arayan var. kulağıma dayadılar.. konuşmak zorunda kaldım.. uyandım artık..
..yokluyorum kendimi.. evet ya.. rüyamı hala hatırlıyorum.. çocuklarla oynuyordum.. detayları ile hatırlıyorum hemde...
yine de diyorum kendi kendime.. kalk erinme. iki dakikada bi yere not et.. unutucaksın yoksa rüyayı...
Üzerinden çok saatler geçti... unuttum detayları.. tek bildiğim.. güzel bir rüyaydı. çocuklarımla oynuyordum sarılıyordum falan.. detayları unutsamda.. rüyanın tadı hala damaklarım da...
ehh bari bunu not edeyim :)))

ÜSTÜNDEN OTOGAR GEÇEN KIZ

anlatılan konu nee.. atılan başlık nee.. yan yollara sapılmış..
üzerin tren geçen taşralı kız.
Türkish versiyonuna uyarlarsak sanırım doğrusu şudur
ÜZERİNDEN OTOGAR GEÇEN TAŞRALI KIZ..
fi tariginde bir turistik beldenin güya turistikmiş gibi duran ama gelir lokomotifi olarakgiriş-çıkış temalı bir pansıyon idi… Ben de bilmezdim bu durumu..
Nerdeyse düzenli aralıkla diyebilirim yani..
Ya bi köylü kadın.. ya bi taşralı kız..şaşkın..gözlerini iri iri açmış.. girerdi bı odaya.. once otogarda onu kım yakaladı ise.işini halleder.. sonra uludağ turızm.. sonra kamil koç.. sonra hattuşaş.. hülasa.. ne kadar otobus fırma yazıhanesı varsa… sırayla geçerlerdi üzerinden…Kız hiç.. durdurun "inecek var" diyemedi.. hep.. "sen bi dur binecek" var denildi….. Sonrasında da… sıra bana gelirdi.. sıranın sonunda olmam..karizmamın yerlerde sürünmesinden değil..mevzuyu geç algılamamdandı..
O kızcaaz gider.. başkası gelır….turıstık beldenın nerdeyse 20-30 kılometre ılersındekı komşu kasaba.. hayat bambaşka.. bu sefer de köyden kaçanlar..kocaalrından kaçanlar.. yine otogar üstünden geçerdi.. kız da yıne giderdi.. aradan 3-5 gün geçer.. kavruk tenli bi köylü elinde bi resim… "bunu gördünüz mü.. benim karım.. ehh diyemezdim işte "hee gördüm üstünden otogar geçti"