17 Kasım 2009 Salı

"Abbas Yolcu" dememle Gerisin Geriye Gelmem Bir Oldu

Önce bir telefon açtım.
-alo.. naber...büüle büüle büüle..
- tamam anladım.. istediğin nedir?
-20-25 bin lira lazım
-sen şimdi nerdesin?
-antalyadayım.. senden ışık gelirse ilk uçakla gelirim
- atla gel şaban.
.........
Bindik tayyareye.. Geldik "ah İstanbul İstanbul"a...
Gece yarısı.. Bı soluk alayım dedim.. Nerde.. taksimde istiklalde o aralarda..
Garson fazla laubali.. 2 sek içtim kalktım.. manzaraya karşı da (boğaza) 3-5 bira içtim...
Sabah olmalı artık.. İş Güç..

Sabah oldu... kalkmakta zorlandım.. Naçar..kalktık zike zike..
İstikamet.. anadolu yakası.. Bostancı.. arkadaşın ofisi...
Harala gürele.. anlattık derdimizi.. İnşaat yapıyoruz dedik.. tıkandık dedik... yaramıza merhem ol dedik.... ne demek koçum dedi.. hatta ve hata sağlam olsun ben sana fazlasından da vereyim dedi.. iyi dedik.. hoş dedik.. hayat ne guzel dedik...
"amma" dedi.. bende gözümle göreyim şıu inşaatı..
"gör tabi" dedik.. yarına sözleştik.. zati hafta sonuna denk geliyo.. ohh be dedik.. sorun çözüldü.. pazartesiye kadar "lay lay lom" yaparız dedim..
Görüşme bitti.. Ehh artık gidelim avrupa yakasına...

Bundan sonrası ise... çok bunalttı beni.....
Yaw bu blog işi de acayip bi,şi.. aynı konuya devamen yazıcam.. du bakalım olucak mı!!

Yazının altındaki kalem ikonuna tıkladım.. sanırım aynı yere yazıyorum gibi.. Du bakalım....

Anadolu yaaksından avrupa yakasına geçiyoruz.. Eniştenin teelfonları zır zır çalmaya başladı (enişte ile gitmiştim)..
Şimdi bilader telefon zımbırtısının zırt pırt çalmasının da " bir kaidesi" vardır demi ama..
Misal çalıyor.... arayan her kimse.. denilecek her ne ise deniliyor... 1 dakka geçmeden aynı kişi aynı şeyler, soyluyor.. sen de aynı teraneyı tekrarlıyorsun.. akabinde.. sanıye sekmeden aynı mevzu ile bir diğer kişi ile de aynı mevzuyu konusuyor denilecekler deniliyor kapatılıyor..
derken yine... ilk başta arayan kişi.. tekrar..aynı.. terane...
Bir ara öyle bi oldu ki... eniştenin he riki elindede cep telefonu.. her ikisi de kulağında.. herif unuttu ulan direksiyonu... otobandayız.. napıyosun sen ööle.. enişte resmen.. kısa devresi attı.. nasıl demeli..
"a" nolu telefonda aslında "b" nolu telefondaki ile konuştuğunu sanıp "b" nolu telefondakine " asılkonu dışı başka bişiler diyor.. Bir yandan da "ankara" tabelasına yöneliyo.
" enişte" diyorum.. "ne ankarası!! karşı tarafa " gidiyoruz.. "iyi ya işşte "diyor..
Belli yani.. bunalmış adam resmen... Dayanamadım sordum "nedir mesela bu teelfonlar susmuyor?"

- Hiç işte.. şerefsizin teki.. demir almıştım.. bugune ödeme sözüm vardı..
- alla alla 1-2 günden nolucak.. verirsin pazartesi!!
- anlamıyor ki adam!
- yaw enişte yoksa ödemee bi bayağı mı geçikti
- yok valla pzt vermem gerekiyordu.. bugun cuma
- e alla alla.. 5-6 günlüğüne ne bu bööle.. bu nasıl esnaflık...
- gel de anlat herife..

Derken.. vardık avrupa yakasına.. arabaya bir kişi bindi.. eniştenin abisi.. soruyo
- naaptınız?
"pazartesiye kaldı" dedi enişte..
"ey vah eyvah yandık ki ne yandık" diye inledi la adam resmen!!!!!
!!!!!!!!!!!
La nolaayı!!! resmen "aha şimdi yarra yedik" demenin kıbarcasını fışkırtıyor ağzından!!

1 yorum:

Üç Korner Bi Penaltı dedi ki...

Abi bayağı heyecanlı bişey bu iş ya..sonlara doğru noldu çok merak ettim şimdi..